Salı, Mart 03, 2015

SUSUK

Sırası değil şimdi boktan dizilerin müdavimleri gibi karalar bağlamanın..
Bir ses duymuyorsan içinden, hiç ses gelmiyorsa geceleyin, daha da kötüsü;
kendine bir soru soruyorsan ve cevap gelmiyorsa içindeki karanlıktan..işte yalnızlık kuyusudur o, kuyu sudur o..

Zamansız açan gül olmaz, zamanı gelmeden açmaz hiçbir çiçek,
düşmez yere zamansız bir damla su,
Zamanı gelmeden gündüz olmaz..
Sen farkında değilsindir hepsi o..
Kaldır kafanı Ben denizinden..
Bak etrafına ne çok  Sen var.. İki kollu iki bacaklı...
Herkes bu kadar aynıyken nasıl farklı?
Seni düşünmek düşüncelerini bilmek manasına gelmiyor maalesef.
Sadece düşünmek tutabilmek elini, dön, yüzüme bak n'olur..
Göreceksin kendini korkma...

Ay da çıkmış çok karanlık değil gece,
Nefeslerimiz karışıyor birbirine 
Şimdi yanaşacak son vapur iskeleye..
Kaçırırsak üzülme,
Son bir kaç damla kalmış şişenin dibinde,
İçer içer biner gideriz  buzdan geceye,
Sen şimdi deli gözlerinle delirmiş halime bakma böyle,
Yapamam ben yazdıklarımı, konuşamam Mussolini gibi,
Elim eline gurbet kadar uzak,
Gözlerim Yemen türküsü kadar ırak,
Hiç duymadım nefesini ensemde,
Bakılmamış fallarım var benim,
Hepsi kapalı, seni görmediğim gözlerim gibi..

Bir sürü arkadaşım da var benim, hiç aramadığım
Çoğu unutmuş beni çoktan, çoğu silmiş telefonundan
Arka gitmiş daş kalmış ,
Yokluğun olmasa bunu da farketmezdim 
Meğer yokluk da varlığın bir sebebiymiş..
Soyulmuş çıplak bir elma gibi ruhum var benim,
Ya elin değip keseceksin dilim dilim 
Ya bırakıp gideceksin kararacak içim..
Söyleyemediğim şarkılar gibi,
Sesimin yetmediği nameler gibi..

Susmam gene de,
Konuşmam da, korkma !
Kendim de kalktı gitti az önce koltuktan
Bir ben kaldım şimdi, bir de Yalnız Sen...







Hiç yorum yok: