Pazartesi, Kasım 22, 2021

Pappafico

 

sadece dursak orada, deniz kenarında,

balık bile tutmasak, ufka bile bakmasak..

sadece dursak orada,

el sallamasak gemilere, koz helva bile almasak,

sadece dursak, kuru midyelere basmasak,

bağırgan martılara aldırmasak

öylece dursak.

güneş batsa gitse, gölgemiz bile bitse

sadece denizin kokusunu duyup,

öylece kalsak,

hatta sen gitsen, ben de kalmasam orada

ama işte

öylece kalsak

orada

deniz kenarında

sıcaklığımız bile kalmasa oturduğumuz bankta,

yediğimiz simitin kırıntıları uçsa karışsa boğaza

ama biz hiç gitmemiş olsak

kalsak

orada denizin kenarında..

Olur a !

Biri görse bizi

hatta göremese

burada olduğumuzu kimse bilemese

şu kule şu köprü şu sur

şu geçen umursuz vapurlar

bizden kimseye bahsetmese

fakat biz kalsak

orada

denizin kenarında

hep kalsak

unutulsa isimlerimiz

silinsek bile dünyadan

bir gülü beraber dermeden

üstümüze çiğ bile yağmadan üstelik

kalsak orada

denizin kenarında

sen ve ben olmadan da

dönecek dünyada

hep kalsak.

orada

denizin kenarında.




Perşembe, Kasım 18, 2021

sen saati-zen saati

"çocukluk rüyalarında, öğretmeninin cezalandırdığı bir öğrencide, hayatın ilk macerasının başladığı bir istasyonda, şüphelenende, inananda / göreceksin, kendini tanıyacaksın,

 her saniyede, her neşede, her gözyaşında / göreceksin, kendini tanıyacaksın, 

şu çocukta, bu insanlar arasında, hepsi senin gibiler, 

hiç zaferle taçlandırılmamış bir sanatçının düşlerinde, bugün taptığını yarın inkar eden bu bencil dünyada, korkanlarda, üşüyenlerde / göreceksin, kendini tanıyacaksın, 

her saniyede, her neşede, her gözyaşında / göreceksin, kendini tanıyacaksın, 

şu çocukta, bu insanlar arasında, hepsi senin gibiler göreceksin, kendini tanıyacaksın, 

senin için hissettiğim bu aşkımda, evet, göreceksin, kendini tanıyacaksın."


Görüyorum seni bana bakmayan gözlerini

o meraklı

o kocaman

o dünya gözlerini

bütün yıldızları yakmaya yeter

içindeki ateş

duyuyorum suskun dillerini

önüne düşen saçlarının kısa rüzgarını 

getirdiği amber kokularını

çok uzaklardan

çıplak ayaklarının bastığı taşların serinliğini

duyuyorum

kaç dil varsa hepsinde ayrı ayrı 

seviyorum

heryerini

kalp sever sadece

kalp unutmaz

ellerin buz tutmaz

ne sabah ayazında

ne akşam güneşinde

kalp sevdi mi

mevsim tanımaz

yakın daha yakın ufuklar her bakışta

demirli gemiler yol almaz

bakmakla eskimez fotoğraflar

sessiz sensizlikler diyarında

büyür geceler en az gün güzler kadar

dökülür yaprakları hecelerin

tarifi olmaz sensiz gecelerin

güneş doğmuş olsa da garbın afakına

gölgesi düşmez soygun duvarlara

 sevda sözlerinin

karanlık korkutmaz zifir sevdaları

dumanı tütmez içten yanan kalplerin

sus söyleme

sana ait değil bu sevda

sevenin sadece

bunun zamanla ilgisi yok

başka bir şeyle de...

kara bir delik dönüp durur içimde

iyi ki varmış 

iyi ki karaymış

delik deşikmiş iyi ki

başka kapılar açmış

saatlerimiz sensizliği gösteriyor bir kez daha

övünç madalyası gibi göğsümde

gülmek için başka neye gerek var?

kol saati cep saati duvar saati 

hepsi her an aynı zamanı gösteriyor

sen saati...




Eurovision 1973 Winner Reprise - Luxembourg 

Anne-Marie David 

Tu Te Reconnaîtras

Pazartesi, Kasım 15, 2021

Benli sen




Her şey geçer

Sen geçmezsin

Eflâtun yıldızlar yanıp söner sözlerinde

Özlenen bir vapur düdüğü duyulur bazen

Ah bir sis olsa içimde

Duysam uzaktan.

Herkes ayrı sen

Hiçbiri sen değil

Kiminin gözleri sen

Kiminin saçları

Kiminin dudağı sen

Kiminin kaşları

Herşeyi sen olan bir sen varsın

Kimsenin seni sen gibi değil.

Ne uzaktan ne yakından

Avuntudur özlemin adı

Bir parmak bal

Ateşiyle yakan.

O olsun istersin o olmayan herkes

Tutmaz yerini güneşin mumun ateşi

O olsun istersin

Hiç değilse bir gülsün

El de olsa

Hep olsun istersin

Hiçbiri yerini tutmaz sesinin

Duymak istersin

Görmek istersin

Rüyalar yetmez

Düşlere ellerim yetmez.

Sen aynada gördüğüm akis

Bir bilsen böyle sevdiğimi

Ben olmak istersin.





Dün gece mehtâba dalıp hep seni andım

Öyle bir ân geldi ki mehtâp seni sandım

Sevgili rüyâna mı aldın beni bir dem Öyle bir ân geldi ki mehtâp seni sandım

Beste: Semahât Özdenses Güfte: Mahmut Nedim Güntel Makâm : Hüzzâm