Pazartesi, Nisan 27, 2020

San-iyeler


Kimsenin seni sevmediği saatlerde
Kimsenin haberi yokken..
Hatta senin bile...
Kim sever seni benim kadar?
Ben severim..

Herkes saatle yaşar
Herkes akreple yelkovana bakar
Saniyeleri kimse saymaz
Hatta sen bile...
İçinde yokluğun olan saniyeleri..
Ben sayarım...

Sevda böyledir,
Dudakları yakan bir kahve..

Yansan bırakamazsın
Dilin yanar
Bıraksan dönemezsin
Kalbin yanar..
Ne yanacak kadar sev bu dünyada
Ne donacak kadar uzaklaş...

Tam kararında sev..
Ne elinden düşür onu ne dilinden..
Ne acı olsun zifiri telven
Ne içini bayıltsın şekerden..
Kokusu bile mutlu etsin seni 
Dudaklarını değdirip içmeden..

Kimsenin göremeyeceği yerden görürüm seni
Kimsenin sevemeyeceği yerden
Kimsenin bilemeyeceği kadar uzaktan
Kimsenin olamayacağı kadar yakından..

Seni senin içinden severim..
Yani gönülden...




Hemhal Ol'anlar - Geçer Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer, Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer, Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer, Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer, Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer, Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi, Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi? İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi? Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun fili mi, Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer, İbret aldın, okudunsa şu yaman dünyadan, Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan. Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan, Önü yoktan, sonu boktan, bu kuru da'vadan Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer. Ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe, Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre! Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre, Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer. Serseri Neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne, Girmemiştir bu avalim, bu bedyi' gözüne. Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne. Pir olur saki-i gûl çehre bakılmaz yüzüne, Hakk olur pir-i mugan, sohbet-i hemdem de geçer. (ömr-i fani: ölümlü hayat) (dem: vakit) (ram: boyun eğen) (hande-i hurrem: sevinçli gülüş) (devr-i şadi: mutluluk devri) (gussa-i matem: matem kederi) (an-ı dem adem: insanın devri)(tecelli-i hayat: hayatın cilvesi) (hicran:ayrılık) (saz-ı kaza:kaderin sazı) (dest-i kader:kaderin eli) (şuun:olaylar) (gulgule-i cem: topluluğun velvelesi yada hz.süleyman'ın (Cem) sesi)(avalim: alemler, cihanlar), (bedyi:güzellikler) (Cehl:cehalet) (sakiy-i gül çehre: gül gibi yüzünü sunan) (pir: ihtiyar) (pir-i mugan: meyhaneci) (sohbet-i hemdem: dost muhabbeti) Söz / Poem : Neyzen Tevfik Müzik / Music: M. Rasim Mutlu
Solist / Hemhal Olanlar Grubu

Salı, Nisan 14, 2020

Nahit Hanım'ın Şarkısı


Gözlerin yağmurda ıslanır mı?
Ya üşür mü ellerin soğuk rüzgarlarda?
Bu kadar uzaktan seslensem sana
İşitir mi kulakların suskunluğumu?
..
Bütün renkler öldü..
Işıklar söndü, 
Çalacak ateş de yok artık kutsal dağlarda.
Karanlığın güneşi doğarken üstümüze
Yol göstermez yanlış levhalar gibi
Baktık birbirimize.
Ayrıksı otları bile Birliksi olmuş
Biz bir yaprak olamamışken
..
Bir damla çaldım okyanusundan,
Haberin yok neyseki,
Tuttuğum ellerinden,
Sende gördüklerimden...
Bilsem yakardım günah defterlerini
Sana varan yolları keserdim haramice
Ayrılık kitabını yazarken kader 
Adını yazan harfleri silerdim.

..
Tenine değen 
Şu hain meltem,
Şu ince patiska,
Şu yanası güneş
Şu ellerin elleri
Şu hasetin gözleri
Deli etmez de beni
Şu zalim zaman yok mu?
Sensiz bir günü daha çaldı takvimden..
Tensiz..
..
Sessiz bir şarkı çalıyor plakta,
Hiç söylenmemiş sözlerden mürekkep
Hiç çalınmamış sazlar eşliğinde
Hiç yan yana gelemediğimiz bir anda..
Hiç bakamamışçasına gözlerine
Sarılıyorum..
Hiç düşmeyecekmiş gibi...
İmkansız düşlerime..







"Ben Sana Vurgunum"
Söz: Sabahattin Âli
Beste: Ali Kocatepe
Solist: Nükhet Duru

Pazartesi, Nisan 06, 2020

Güzleyin


Güz bitti artık sarı sonbahar, 
İçimde kavrulan yazdan bir aşk var. 
Düşen bir yaprak gibi titrerken içim, 
Hayal gözlerine bakıp ağlayasım var. 

Söyle dilber sana ben neler ettim, 
Beni böylesine derbeder ettin, 
Sanki bilmez gibi ateşe attın, 
Şimdi boynu bükük ağlayasım var.

Pazar, Nisan 05, 2020

Var kere bir...


Oysa sen..
Şimdi çok uzaklarda..
Bir kuşun kanadında,
Bir kuşun kanadı kadar narin, 
Yokbeyaz-küllü gri bir bir tüy gibi,
Savrulup gidersin muamma diyarlara.

Saplı bir pergel gibi dönerim olduğum yerde,
Bir daha bir daha, kendimin üstünden geçerim..
Kaç memleket daha geçeceğim sana varmak için?
Kaç savaş daha başlayıp bitecek?
Sevdasız kurşunlar döşümü böyle delip de geçecek..

Sesinle dolu dünya,
Karda titreyen bir çiçeğin dalı gibi..
Bir ispinozun açlık şarkısı gibi,
Bacadan çıkan dumanın fısıltısı gibi..
Yayılır dağılır göklere, tüm dünya işitir de..
Sen duymazsın sesimi..
Saklandığım derin kuyularda, bağırırken ismini..
Toprağa salarken köklerini, 
Serpilirken başak başak, serpilirken güneşe doğru,
Güneşten çatlamış dudaklarıyla bir rençber bile duyar da beni,
Sen duymazsın...
Var kere bir eşittir yok eder, her seferinde...

Oysa sen..
Bir denizi aşıp hiç dönmeyecekmiş gibi giderken..
Ben, hep dönecekmişsin gibi severim seni..





Söz: Ülkü Tamer
Müzik: Mikis Theodorakis
(Seyhan Müzik)