Salı, Ağustos 27, 2019

Zen-i seviyorum...



"Susmak, ortak deneyimleri paylaşan kimseler arasında bir anlam ifade eder. "


Ya kitaplar yanlışsa? !
Ya öğrenilmiş herşey yaşanmışlığın yanında sadece bir zırvaysa?
Ya toplumun kabul ettiği bütün doğrular aslında birer aldatmacadan ibaretse?

Gerçek doğru nedir?
Nereden biliyoruz bize anlatılan-gösterilen "doğruların" doğru olduğunu?
Ya büyük bir kandırılmışlık içindeysek ?

Gerçek nedir?

Düşüncelerimiz toplumun hoşuna gitmediği için yanlış mı?
Toplum denen canavar bizi kendine benzetir. Benzetemezse linç eder.
Ayıkırılıklar tehlikelidir ! Ayıklık suçtur !

Zen;
"sözlere, yazılara bağlanmadan,
kutsal yazıların dışında bir aktarma yöntemi,
insanın doğasına doğrudan bir yaklaşım.
Kendini tanıyıp, gerçekliği kavramak."

Zen-ci değilim ben.

Doğru bildikleri yüzünden geri adım atmayan aptallar, ölmeye mahkumlar.
Oysa doğrular söylenmedikleri halde bile doğruluklarından bir şey kaybetmezler. Geriye çekilmek yenilmek değildir.
Yüksek sesle söylenilmeyen doğrular, endişelerin demir parmaklıkları arasında bile yaşamaya hatta büyümeye devam ederler.

Sevmek böyledir.
Kitaplar öğretemez sevgiyi. Hiç bir ansiklopedide sevginin formülü yer almaz.
Zen-ciler, kitapları boşver, yaşa ve öğren der...
Sevgi öğrenilmez, yaşanır.

Pekiyi..
Ya sevgi de yanlışsa?
Hadi bakalım Matrix 4...!
Ya bizim tarif ettiğimiz sevgi öğretilmiş bir sevgiyse?

Saf sevgi nedir?
El değmeden paketlenmiş, marifetsiz ürünler gibi..
Oysa sevgiye dokunmak gerekmez mi?
Günah şehrinin altın anahtarları kimin elinde?

O kilidi kim açacak?

Ve o dudaklardan dökülen mey misali kelimeler,
O zarafet...
O suskun görünen ihtiraslı volkan...
O gözler..!

Nasıl ulaşılır bu cevaba ?

İçine bir ayna tut !
Dilini sustur.. Uyut kelimeleri..
Dünyayı kapat gözlerine..
Kulağını kapat nafile sözlere..
Kalbinin kandillerini yak...
Yol göstermese de sana..
Işığa bir gelen olur...

Zen-i seviyorum..
Zence bilmeden...

Nasıl? Bilmiyorum..
Neden? Cevabı yok...

Duman çıktığı yere gere dönmez.
Yanan yanmıştır...
Gözden her yiten, gönülden gitmez...

Zensiz olur da..
Sensiz olmaz !




                                    
YA SEN OLMASAYDIN Gel bu gece bana gel Uyumadım hiç döndüm bütün gece sağa sola Gör uykunda beni gör Rüyanda sarıldım sana ve kokladım buram buram saçını okşadım Son seferinde bana bıraktığın resimlere baka baka hep ağladım Sen düşünme beni hiç önemli olan sadece kavuşmamız Ne yapardım ya sen olmasaydın Hiç bilmez bu şehir hiç anlamaz bu şehir Hiç görmedi seni hiç görmedi bizi birlikte Çok uzun bir zamanı geride bıraktık ama kimi zaman da ayrıyız Bu kez daha da uzun sürecek Ayrı ayrı geçen o her günü ilerde her an hatırlayacağız Hiç bilmez bu şehir hiç anlamaz bu şehir Hiç görmedi seni hiç görmedi bizi birlikte


Eda Baba - Ya Sen Olmasaydın Söz: Sinan Kaynakçı Müzik: Akın Eldes Akustik Gitar: Emircan Başar Mix-Mastering: Özgür Özkan Mete Video: 24 Creative