Cuma, Temmuz 13, 2007

HALKIN TAKIMI


Ülkemizde "Halkın Takımı" adıyla maruf bir kulüp Beşiktaş. Bu ismi de durduk yerde almamış elbet. Gerek sporcuları gerek taraftarları hep halkın içinden çıkmış.Rakipleri Aristokrat ve Burjuvazinin tanınmış simalarıyla boy gösterirken Beşiktaş hep "Halkın Özeti" haliyle varolmuş yüzdört yıldır.
Beşiktaşlılara aşağılamak maksadıyla "arabacı" demişler uzun yıllar...Beşiktaşın tarihini yazan Vâlâ Somalı daha sonra bunun gerekçesini her ne kadar açıklasa da bu lakap uzun yıllar Beşiktaşlılarla özdeşleştirilmiş.Aslında Beşiktaşlılara "arabacı" denmesi o yıllarda sosyal bir vakıa idi.Beşiktaş gerçekten de arabacıların,simitçilerin,boyacıların takımıydı.Ancak sadece bu mu? Aynı zamanda askerlerin,yazarların,küçük esnafın,ziraatçinin toplumun bütün kesiminin desteklediği bir sosyal yapıydı.Bu yapının içinde,toplumun en alt tabakasından en üst mertebesine kadar "Halk" vardı. Atatürk de halkla kaynaşmış bu kulübe bu yüzden kayıtsız kalmamıştır.
Hal böyle iken; Beşiktaş toplumun aynası gibi,ülkenin geçirdiği her evrede statüsünü korumuş,yüzyılı aşan bir süredir halkla beraber ayakta kalabilmiştir.İşte "Halkın Takımı" dediğimiz bu büyük kulüp acaba bugün bu sıfatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya mıdır?
Yoksa içinde bulunulan bu çalkantılar çağın getirdiği değişimlere ayak uydurmaya çalışan bir yapının yeni kimlik arayışından mıdır?
"Özkaynak Düzeni"nden "Yeni Dünya Düzeni"ne geçiş gerekli midir ve başarılı olacak mıdır?
Bütün bu mühim sorular bir yana ,halkın içinde bulunduğu acıklı durum derin bir çaresizliğe doğru ilerlerken ,belki de tutunacakları son dal olan Beşiktaşın da hayal kırıklığı yaratması,şüphesiz geniş halk kitlesini olumsuz etkileyecektir. Beşiktaşın da yüzyıl sonra,düzenin bir parçası durumuna gelmesi gönül verenlerini hayal kırıklığına sevkedecektir.
Bunun işaretleri Süleyman Seba sonrası dönemde görülmeye başlanmış günümüzde de artan şiddette devam etmektedir. Her ne kadar anti-demokratik tarzda idare edilse de, Sn.Seba döneminin bugün aranıyor ve özleniyor olmasından günümüz yöneticilerinin çıkarması gereken dersler vardır.
Rakiplerin süper yıldız transferleri,olağanüstü gösterişli harcamaları,cicili bicili stadları,müthiş iddialı yöneticileri,müşteri haline getirlen seyircileri günümüzü değerlerinde "geçer akçe" sayılırken,mütevazılığın doruklarında bir Beşiktaşın toplumun gözünde en büyük değer olacağı da apaçık ortadadır.
Başarı eşittir büyüklük denklemine yıllarca, Büyüklük eşittir tevazu düsturuyla karşı durmuş büyük camia bugün gelgitler arasında doğrusunu bulmaya çabalamaktadır.Oysa aranan doğru Beşiktaşın tarihinde yatmaktadır.
Şimdi mesele Beşiktaşın kendi hayali cumhuriyetini ilan edip etmeyeceğiyle doğru orantılıdır.Beşiktaş Halkla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nde mi yaşayacak yoksa sanal cumhuriyetlere bir yenisi mi eklenecektir ?

Halkın takımının sırtına Halkın Forması yeter.O formanın altın yaldızlı olmasına da gerek yoktur.Yüz yetelelik formanın yanında on yetelelik halkın forması daha evlâdır.Bugün korsan üründen şikayet edenlerin halkın gerçeklerini görüp ona göre ahkam kesmeleri gerekmektedir.Neden Halkın taraftarı korsan ürün alır? Çünkü resmi ürünün ancak resmini alabilir o fiyata.Pekiyi o halde Kulüp neden yüz yeteleye de ,on yeteleye de her keseye göre değişik kalitede değişik markada forma satmaz ?
Çünkü artık Halktan kopulmak üzeredir.Hep marka satmak modadır.Varsın göğsünde "kola" yazmasın ,varsın ipekten olmasın kumaşı,markası umbro olmasın da çamlıca olsun.Ama öğrenci çocuk harçlığıyla korsan satandan değil kartal yuvasından alsın on yeteleye formasını.Kendini inkar etmek tehlikelidir.
Artık yapılması gereken apaçık ortadadır Beşiktaş özüne Halkına dönmeli ve kucaklaşmalıdır.Beşiktaşın bir karakteri vardır bu karakteri değiştirirseniz Beşiktaşın temeline dinamit koyarsınız.Beşiktaşın acil olarak kimlik bunalımını atlatma ihtiyacı vardır.
Gerçek taraftar en fazla alışveriş yapan değil en fazla ter akıtandır,gırtlak patlatandır,üzüntüsünden gece yatamayandır,düşünüp proje geliştirendir,kulüpten alan değil kulübe gönlünü verendir .Bu gerçekleri göremedikçe Beşiktaşı idare etmek mümkün olmayacaktır.Beşiktaş bu toplumun temel çivisidir.Onunla oynamak hayır getirmez.