Salı, Ağustos 28, 2018

Yokluk vergisi


Yoktun..
Oysa ben hep buradaydım.
Gözlerim aramayı kestiğinde bile..
Hep buradaydım.

Aynı şehirde aynı egzos dumanının altında,
Aynı isli güneşe uyanırken,
Aynı mehtaba bakamazken bile
Aynı gece...
Buradaydım. 
En fenası da buydu.
Saçlarının tellerini sayar gibi saydım,
Daha fazlaydı yokluğun..
Varlığın daha fazlaydı yokluğundan..

Susturdum içimdeki haini..
Yaşamadan yazılmaz tutulmuş köşebaşları..
Tutulmuş nutuk, tutulmuş ay...
Oysa elini bile tutmadım gecenin.
Hep o gülüş kaldı aklımda..

Ağlamak yok kitabımda..
Sensizlik de yok.
Çünkü bilmem senliliği..
Sadece bir düş.
Sensizlik yakmaz canımı bundan gayrı,
Sen varken bile.

Yoktun..
Uzakta değildin yakın da değildin.
Bir bilinmez gecenin gündüzüydün.
Şarkılar vardı bir tek...
Ezberlediğim..
Açıp sesini, yağız atların kırbacı gibi şaklattığın yüreğime,
Vur ha vur..
Gönül gözü var ise gönül kulağı da var imiş..

Saat maat kalmadı.. 
Boşa sızlanma..
Sevgili diye basılanlar bağra
Bilselerki sevgili, sevmese de sevgili..

Sevmenin sevmekle bir ilgisi yok..
Sevilmek sevmeye ait değil..
Sevmedikten sonra...
Mecnunun Leylâ' yla ilgisi yok...
Kavuştuktan sonra...

Yoktun...
Varlığın kadar yakmadı...
Dağ dumansız,
Gül bülbülsüz,
Gece gündüzsüz olur mu?
Sevda ağrısız ?
Gönül yarsız olur mu?
Olur mu?
Kul sevdasız olur mu?
İyi ki yoktun...
İçim dışım sen oldun...







Pazar, Ağustos 26, 2018

Zer-0 point Her-O point



Sahi ayak izlerimiz kaldı mı o tahta iskelede ?
Güneş mi sildi yoksa rüzgâr mı?
Yoksa başka izler mi geçti üzerlerinden?
Hayallerimizin iskelesinden?

Sabah uykusuzları gibi kalkıp açtım denizi..
Nefesim sahilde sallar dalları
Gitsem de oradayım..
Serin, derin, senin delin..
Üşüme şimdi  poyraza döndü yelim..

Dağlar var uzaktan bakınca küçülen.
Belki de o kadar küçükler sahiden, 
Sihirli ellerin gibi,
Değdiği yeri bayram günü eyleyen
O hazan gülleri gibi yüzün, 
Her gün başka gonca açan.

Bir sinemaya gitseydik ya da çay bahçesine,
Belki değişmezdi dünya,
Belki bütün istenenler olmazdı ama...
Yaşardık bir film karesinde 
Ya da bir demli çay içinde..

Gülmek gerek şimdi...
Bütün konuştuklarımıza ve ürkek ellere rağmen..
Uzun, mütereddit kirpiklere rağmen, 
Yalnız iskeleye bakıp..
Sıfır noktasına "geldik" deme vakti.. 
Hadi gidelim..
Silinmeyen izleri tazeleyelim...





Hiç bilmiyorken bile!