Yok yok
Sen yine bildiğin gibi yap
Bu dolunay falan bizim gibi harcıalem adamlara gelmez.
Yalnız kaldığın akşamların rengi hep renksiz
Hep yalnız oysa insan akşam
Sesleri vuruyor kaldırım taşlarına geceleri
Kalpaklı adamlar dolaşmış buralarda bir zamanlar
Tüten bacaların isi sinmiş üstlerine cephe gerisi gibi
Uzaktan vapur düdüğü vurup Üsküdar tepelerine
Yine düşünce tahta evin pervazlarına
Bir yaşlı ases vurup yere asasını uyandırmadan bebeği
Çoktan köşeyi dönüp inmişler de sahile
Çırpınan bir istimbot içine atlayıp iskeleden
Bilmemnere cephesine sır olmuşlar dönmemecesine..
Şimdi asfalt kokuları içinde yalnız bir gecede
Bunları hiç bilmeyen çocuklar okuldan dönüyorlar
Sen ben herkes aynı....
Nefes alıp yer içeriz de
Ne sokak aynı sokak ne gökyüzü aynı gökyüzü
Ne insan aynı insan..
Sevmek falan bizim gibi harcıalem insanlara uymaz gülüm
Yok yok
Sen yine bildiğin gibi yap.
Biz çırpınan bir istimbota atlar da gideriz kör gece
Bilmemnere cephesine..
Unutulmuş adımızı ya cephane sandığına yazarız
Ya da kıvrık tütün kağıdına
Onu da yakar duman ederiz en fazla...
Yok yok
Sen yine bildiğin gibi yap,
Bizim gibi harcıalem adamlara değmez
Susup bakarız süngü hücumundan önceki son gecede
Yanıp sönen yıldızlara...
Zikredilmez memnu adını da
Göz kırpan bir yıldıza takarız en fazla.
Solist: Erdal Erzincan
Bugün ayın ışığı