Pazartesi, Haziran 23, 2014

Hilal Bombası

Karanlık bir ay patlaması yaşadık gece,
Yıldızlar öldü hepsi söndü, senin sağ omzun gibi başımdan öksüz..
Ruhi temellere dayanmadan seven kalpler dümenden elele tutuşan sahte aşıklar, gerçekten seven aldatılanlar, ıslak yataklarında ihanet kokusu arayanlar, yalnızlık tavan seyredicileri, bir süre sonra karısı olunca şu kadını dövecek olan elinde mezarlıktan yolunma boktan çiçek tutan herif, vapurda saçları uçuşan fakir kız, ucuz jöle kokan tahtakaleli isa...ulan hepsi gördü...ay patladı bu gece....

Elindeki simiti kemirip karanlıkta uçan martı seslerini işiten Kösem Valide..Sarayın balkonunda burnunu karıştırıyordu...Binyıl önce belki...sanane ? Çok da makbul sayılmazdı bütün o ecdad..İnsandılar be çünkü insan...Senin benim gibi pis herifler, uyuz karılardı. Zenginlerdi saltanatlılardı, Mercedes olsa ona binerlerdi...Caka satarlardı eğitimli kölelerdi...Bizi ilgilendirmiyor...Çinyadaki prensesler de öyleydi, Çariçeler, Kontesler Dükler boklar püsürler halkı eze eze yaşadılar..Halk da bir bok değildi çünkü...cahil bitlilerdi..adi kevaşelerdi...yer içer sevişir savaşır ölürlerdi...

 Bize ne ulan...? 70 sene yaşarsan kârdasın...Ne halt bırakayım bu dünyaya?

 Salaklar ordusu kurup Cahiller ordusuna mı saldırtayım? Bölük bölük ayırayım mı bu dangozları?

Sen kilisede toplan, sen camide, sen sinagogda...sen hiç toplanma ulan...
Sonra baş papaz doldursun deponu, versin gazını... kesin ulan birbirinizi...
Zaten en fazla 70 sene yaşayacaksınız...sancak-ı şerif açacağım ama önce  hıyarları toplayın tarladan, sonra ölün...
-Kilise-i şerif te altından döktürdüğüm çanları çalın, kılıç yarası açılsın karnınızda, ya da demir gülle başınızı parçalayıp arkadaki herifin boğazına saplansın. Kör olsun gözleriniz, benim için savaşın hayvanoğluhayvanlar hepinizi paraya boğacağım... ama önce ölün ulan !

 -Ölürüz lordum senin için isa mesihin sakalının kılına süreriz yüzümüzü secde ederiz senin ayaklarının dibinde...Bas bas paraları yeter ki sen bize...

-Musa'nı tabletlerini yüzümüze gözümüze süreriz ağlarız önünde, 10 emri uygulatmak için kafirlere, öldürürüz..9 emir de yeter onlara....
-Keseriz kafaları şeyhim gavur futbolu oynarız sonra, yeter ki sen cennete git..Biz de cennette kölelerin olalım gene...hurileri uzaktan görüp 31 çekelim bize yeter şeyhim, sen ser postu biz kafaları keselim...

- Devrim de yaparız arkadaş! sen sür bizi meydanlara, ölelim biz temiz çocuklar, assınlar bizi suçsuz yere.. adımız yaşasın kâfi....
Siktiret devrimi sen de, 10 sene sonra reklamcı olunca, bizim adımıza yazılmış şiirlerden klipler çektirirsin biz ölünce de yaşarız sayende...Yoluna ölürüz yeter ki sen dönek ol hemen !
Devrimi falan gecekonduya bırak, bas üstümüze, çık tepemize, kızıla boyalı yalan dolan atkılar dola boynuna, ihbar et bizi, öldürt geberttir,astır, sonra kahraman ederiz biz seni...Kızıl değil ama kırmızı şarap yazıları yazsan da köşende, renkten yırtarsın en azından, kan da kırmızı, karpuz da...Ey Tavariş ! düşeriz biz bir gece ıslak sokakta yere,  ağzımızda enternasyonel ıslığı doğru dürüst sevmeyi bile yasak ettiğiniz kızla...parkamız kan dolar bir anda...Yeter ki sen bunları anlat 20 sene sonra...!

-Takarım kulaklığı moruk otobüste, sağa sola bakmam ha...neymiş ulan ideoloji ? kanka baksana iki dakka...sen yamuk yapmışın bizim kıza kanka, bi daha olmasın kanka...alırım façanı aşağı....fesbukta paylaşırım ulan etek giydirip sana...doğan görünümlü şahine abart egzoz taktırdım hacııı....Yaşamak bu değil ! Abi çok güzel söylüyor be castin biber...Sokayım gençliğinize...geberip gideceksin torbacının kanatları altında bir gece sokaklarından bok akan varoş gecekondu mahallesinde...ya da molotof atarken yanar elin nedenini bilmeden...bir cigara parasına..Kanka versene ordan bir dal...

 Doğarken de mi böyleydik be? Herşey sonradan, bir anda , aniden bu kadar bok olamaz..Bir insanın düşüncesi bu kadar çabuk nasıl kirlenir?

İşte biz bütün bu sahtekarlar, bu gece hilalin patladığını gördük...
Gene de inanmadık...
Aynı bokun soyuyuz çünkü....
Kıldan ince kılıçtan keskiniz...

Cuma, Haziran 20, 2014

Varlık ise Yokluk

Var mıdır beni seven?
Ne fark eder ki; ben bilmedikten sonra?
Boşver zaten çok da önemli değil...!
Güneş hergün doğuyor hergün batıyor, ay, yıldızlar, gel git olayı falan....bunlar hep oluyor...milyonlarca yıldır...
Eee ben zaten yaşayacağım şurada?  bir kaç sene...ne değişecek benim var olmamla olmamam arasında geçen sürede?
Ne olacak yani? ne bekliyorum?
Buluş mu yapacağım insanlara be?
İz bırakmak falan var ya..bunların hepsi palavra sakın inanma...
Şimdi çık sokağa Itri'yi sor...küfürü yersin... Fikret Mualla de, tarlabaşında orospu kadar değeri yok...
Orospu deyip geçme haaaa.ismine bakıp aşağılama, o başka...
Ama bu da Fikret Mualla hemşire, boru değil..
Neyse işte...aklına gelen tanınmış birisini sor, ne kadar kalıcı falan anla...hepsi hikaye..
Yaşadığın kadar varsın usta...Dünyanın en iyi filmini çeksen ne gam?
"Ah bir dikili ağacım yok"....Olmasın ulan...sen kimsin? Senin ağacın olsa ne olur?
"Hanlar hamamlarım yok be yav"...Ulan deyyus hanın hamamın senle mi gelecek..?
Velhasıl usta....yaşamak boşuna demiyorum elbet de......İmtihan falan dersen bu hayat hadi gene tozutmaz yırtarsın belki paçayı amma....çok da heveskar olma be gene de....
Bak sana söyleyeyim..şurada tırmalasan 50 sene daha yaşarsın...o da alçak sürünme...değer mi be?

Var mıdır ulan beni seven? Bana ne be? Benim haberim olmadıktan sonra...
Olsa da ayrı konu ya...
Ben sevmiştim bir zamanlar herkes gibi..."sokaktaki çocuk bile seviyor ben mi sevmeyeceğim" diye...
Ama var ya usta ...birşey söyleyeyim mi sana? Bunların hepsi jüpiterde olsa, belki de gülerdik kendimize...Lakin dünyadayız....

Günah-sevap terazisi tutuyor birileri ellerinde...Kimi Ahuramazda olmuş kimi Anguramanyu....Kes kafasını allahuekber ... salla bi atom isa mesih seni korusun at bi napalm musa bizi seçti... İyi de usta bizim suçumuz ne ?
Şimdi... sevmek denilen illet sevilmekle başlar... Güneşi görmeden "hah ulan bu da iyiymiş böyle pırıltılı falan" diyemezsin çünkü..
O zaman sana soru?  Bak şimdi.. doğuştan körler nasıl rüya görür? Hiçbir cismi bilmiyorlar ki?
Aha işte görmeden de görebilmek, sevilmeden de sevebilmek marifettir esas usta....

Fazla tıraş cildi bozar.. ama artık yeni cilt ürünler var tahrişi azaltıyor...Yeni sevgiler de öyle, tahriş etmiyor fazla ..Bakıyorum bir gün biriyle, ertesi gün başkasıyla? Ulan aşk acısının bile içine ettiniz....

Gene de yeni nesile kızmam...Bu yazdıklarım ihtiyar gürültüsü bir bakıma....Muhallebici mi kaldı ulan?
Elini tutmak mı kaldı..Şimdi prezervatifi kız seçiyor... "ayy şikerimm bu tırtıklısı tahriş ediyor" diyor...Olsun bak seçme ve seçilme hakkı var...Hakka gel on dakika düşün !

İyi pekiyi de kardeşim...Beni kim seviyor?

Ulan aptal... ulan kademsiz..... seni kim ne yapsın? Seni kim sevsin? Sen git sinema kapısında bilet kes...Be gerizekalı sanıyor musun ki o filmi yüz kere de seyretsen ancelina coli sana verecek. vermeeeeeeez.....Ama gidiyor işte aynı filme otuz kere öküz..Otuz kere öküz 61 çünkü...

Bazen Orhan Veli'ye kızıyorum bazen Sait Faik'e eh be abiler...ikiniz de aynı zamanda niye yaşadınız?...Biriniz gelseydi hiç değilse bugüne, bizi bu hayvanoğluhayvan, kendine yazar diyen, şair diyen dangalaklara bırakmazdınız...Sizi sevenlere yapılır mı be usta ?

Konuya dön hemen.....
Var mıdır ulan beni seven...?
Şu yem attığım kuşların, şu sevdiğim köpeklerin, şu canına yandığımın kedilerin arasında...İnsanlardan geçtim usta...Şu karıncalar arasında var mıdır ulan beni seven....?



Pazartesi, Haziran 02, 2014

Fiona'dan mektup var !



Diyor ki Fiona abla;

Benim bile açıklayamadığım bazı alışkanlıklarım var! 
Köşeye sıkışıyorsun ve kendini İspanya'da buluyorsun..
Neden beni değiştirmeye çalışıyorsun?
Bırak insanlar meraklansın,
Bırak gülsünler, bırak kızsınlar...
Neden beni değiştirmek istiyorsun?

Cazı bırakalı çok oldu...
Düşünmüyordum dinlemeyi de o beni dinleyene kadar..
Bu şarkıyla..
Belki zamanı değil bu yazıyı okumanın..
Bekle o zaman hemen okuma..
Bu yazıyı yazmanın zamanı da yoktu zaten..
Bir araya gelebilmek için on benzerden çok, on benzemez gerek...Belki daha çok !
Nefret etmen gerekir belki...Kendini aşağılaman ya da aşağılatman için...
-Sevmiyorum onu- demenin en kolayını bulmak için..
Bırakıp gitmek, defolmak için..

Kimsenin damarlarından aşk akmıyor...
Serum gibi bağlamıyorlar kimseyi kimseye..

Keskin jiletle yüzünden söküp atamıyorsun kirli bir sakal gibi 
sevgi dediğin hastalıklı zehirli enfarktüsü..

Gözünün önüne gelen hayallerden sen sorumlusun...
Oysa çok kolaydır aslında sevmek..
Sevmek yoktur çünkü...
Sanmak varken..

Sevilmek zaten soğuk ütü gibi, işe yaramaz...

Bir gün bir gezegen bulursan yüreğin gibi güneşi buzdan..
bana mesaj at...
on trilyon yıl uzakta da olsan dönerim sana
buz tutmuş kanatlarımla..

Neden beni değiştirmeye çalışıyorsun...? diye.. bunu söyleyip sitem edecek birileri varmış ki demek, yazmışlar bu şarkıyı..

Sinatra'dan bir plakta dinlemiştim ilk...belki 30 yıl önce..
Sonra bu şarkıyı dinlemeyi düşünmediğim anda...cazı da bırakmışken üstelik...
O beni dinlemeye başladığında ....
yeniden dinledim....

Tamam defolup gidiyorum, pikabın iğnesi de eskidi zaten....
Şöyle söylüyor bana ;
Neden beni değiştirmek istiyorsun...?