Pazartesi, Şubat 09, 2015

Zil Çalmıştır Artık...

Beklediğin zil çalar,
Doluşur içeri beklediğin sesler, sevgiyle sarılır yüreğine. Özlediğini hissedersin sıcak kolların, içten bakışların, hesapsız sözlerin altında.
Dolanır bir kol boynuna, sarılır, kalbine dokunur.
İki zil arasıdır hayat, aynı heyecanla yaşamak lazım. Kutsal bildiğin dualardan daha evladır bir yüzü güldürmek. Sevmek güzeldir ama ya sevilmek? 

Her sabah aynı şevkle kalkamazsın belki. Bazen vurur yüreğine düş kılığında kabuslar. Acıtır canını en dost bildiklerin. Eski sevdalar yeni hüzünler getirir gereksiz...Sevmek lazım hatalarla bizi biz yapan can acılarını. Bütün keşkeleri doldurup çuvala salıvermeli o güzel Boğaz'a. Bir de türkü tutturmalı üstüne, belki bir demli çayla...

Vapurlar kalkar her sabah yüreğimden, içimde bir bahar şarkısı, tatlı bir ses, yanaşır elâ renkli iskeleye..Tut çımacı bağla halatı, kalkmasın artık başka menzile. Sür tahta iskeleleri, bütün acelesi olanlara inat, sakin, sabırlı, sağ ayağımla basayım güzel toprağına. 

Sadece senin duyduğun ziller çalıyor yüreğimde. Her ders sen olsan hep sana parmak kaldırsam keşke. İçimdeki yaramaz çocuğu oturtsan, tutsan yüreğimden karşımda dursan..Talibim, talebeyim seni öğrenmeye, sen kat bana senin sesinle...Söz konuşmam, otururum sınıfın en gerisinde, uslu bile dururum belki, yatışırım gözlerinle. 
İki zil arasıdır hayat...Teneffüssüz sen olsun...Nefesin yeter bana.
Artık kollarım küçük değil belki ama o kadar sıcak. Beni de sev, bak gözlerime, okşa başımı, içimde sakin bir sevgi, bir koşulsuz itaat isteği. Ben de sarılabilirim o kadar sevgi dolu, güven dolu, safça ve çekinmeden. Hayat böyledir, yaralar bazen ama hep bir çıkış yolu verir. Hiç beklemediğin yerden sorar ama bazen cevabını da en güzel yerden verir. 

Zil çalmıştır artık, gözlerinin içine bakan herkes mutludur. Bilmediğim şarkılar çalıyor içimde şimdi. Yeni bir makam yüreğimin en üst makamında hiç durmadan çalıyor...
Zil çoktan çalmıştır artık..
Dilimde yeni bir beste..
Yalnız Sen diyor...

Hiç yorum yok: