Cumartesi, Aralık 13, 2014

Happymiz birimiz için...



Hepiniz varsınız kır saçlarda, kırık çizgilerde yüzdeki…Yürekteki kırıklıkların, dışardaki soğuk bozkırların…
Hepiniz oradaydınız gülerken de…

Hayatın en gamsız saatlerinde…Kahkahaları ücretsiz dağıtırken el ilanı gibi sokaklarda…Hepiniz oradaydınız..
Ortaköy’de bir otobüs durağında, soğuktu da, çok değil… Kadife gibiydi teni, el gibiydi elleri…her zaman.. Genç miydik? çocuk muyduk? çok muyduk ? neydik…? Hayat başlamıştı yeni her şeyi eskitmek için..

Kasetler yıprattık çok, hataların az ama öz yıllarında.. Göremez insan sislerin arasında mektup kuşlarını, sadece seslerini duyar kanat seslerinin. Yüzen balıklar ses çıkarır mı denizde? Çıkarır sen duymasan da…Her dalgada payı vardır küçük yüzgeçlerinin ve göremezsin.. Hayatını yazdığın mektuplardan çıkartamazsın.

O zamanlar sarışın değildi kadınlar bu kadar, hiç siyah olmadıkları kadar..
Küçük siyah kömür gözleri de böyle..içindeki ateşi yakardı cürmüyle orantısız..

Yasak olanları öğrendik sırayla, imkansız dönemeçleri, her şeyi göze alıp sessiz sevmeleri, olamzlıkları yüklenip yürüyüp gitmeleri..
Yazmayı öğretti sevmek, okumayı da..Her satırda aradık baht-ı kara kendimizden parçaları..Müzik diye dinlediklerimizin notalarında değil sözlerinde dolaştık hep unutmak ve unutmamak için..

Şu boğazın ortalarından gelen hoş ses, kahkahayla gülmek arası, isimsiz bir nida..İsimsiz bulutlar gibi geçmiş gitmiş üstümüzden de, yağmuru hep ıslatmaya devam etmiş….
Kar örter gözle görülenlerin üstünü, görülmeyenleri eritmez altında…donmaz zaman..

Her şey olmayacağına varır… Ve sonunda bir gün olur.. Çay gibi demler hayat insanı 15 dakikada içer… İçinde yaşattıkların asla ölmez sen ölene kadar… Söyleyemediklerimiz yaşayamadıklarımızdan daha acıdır çünkü..

Hissettiklerin dokunmaktan daha kutsaldır.. Mutlu olmak için sahip olmak gerekmez zira.. Hala arasında yaşadığını biliyorsan siyah saçların….
Ole…

Hiç yorum yok: