Pazartesi, Kasım 17, 2014

Çok derdin var değil mi senin?

Çok derdin var değil mi senin deyyus kardeş ?
Sen ayfon delisi afyondan beter ! Sen ! Sen ulan deyyus kardeş sen..Biraz da ben..!

Çok derdin var değil mi?
Çünkü çocuğuna bir dilim ekmek fazla yediremediğin için ağlayamadın hiç?
Hiç gülmedi yüzün hiç değil mi? Düşündüğünde olmayanlarını...arabanı evini..
5 yıl harbe gidip 3 kere ciğerini mermi deşmedi hiç ..Hiç nefes alırken ses gelmedi ciğerlerinden kan kusarak..

Hiç ağlamadı gözlerin gecenin yarısında kimse görmesin diye yastıkların arasında öleceğini bilerek..
Hiç gülmedi gözlerin salıncağında çocuğunu son defa sallarken...
Sen deyyus kardeş..Kâşânende oturup üzülürken bir arabam daha yok diye zırhlı..Yürümekten yırtılmış pabuçlarına pençe çaktırmadın hiç...Ve bir banka önünde öldürdüklerinde seni altı yarık ayakkabılarını gizleyemedin..

Sen deyyus kardeş sen evet sen..Paranı koyacak kadar büyük kasa ararken hiç cüzdan kullanmadın..
Göt cebinde bir eprimiş kafa kağıdı bir gazete kuponu bir de otobüs bileti samandan ..öldüğünde bir bunlar çıkmadı cebinden...

Sen deyyus kardeş evet sen...
Soğuk diye kıl diye tüy diye geri gönderdiğin yemeği hazırlayan ahşının yamağı gibi gece 3'te evine yayan yürümedin...Kapıyı al yanaklı bir kadın açmadı sana ve sen onunla bir bardak çay dahi içemedin...

Sen deyyus kardeş evet sen..Sıçrattığın su gibisin bir yağmur akşamında boklu bir altgeçitte yanındaki kıza bakarken sevgilisine giden o çocuğun elindeki çiçeğe kadar ıslatıp farkına varmadın...
Oysa teybinde neşet baba vardı o an...ah yalan dünyada..

Sen hep ayakta karşılandın deyyus kardeş evet sen...Sabahtan akşama maaş kuyruğunda bekleyip son nefesini orada vermedin kaldırım üstünde titreyerek..
Bir yılbaşı gecesi torunların varsa dut kurusu yesinler diye hayatlarında belki ilk kez...gitmek istemedin mısır çarşısına...Dubai şarm el şeyh altın musluklardan akan irinler bulaşmış ellerinle..Haram lokmalarını saymadın..Çünkü Hindi yemek de günah ulan sana...
Sabah ezanı...
essalatu hayrul minen nevm...
öyle mi? günlerden cum'a hayrolsun sana.. dostlar alışverişte bak...!

Lanetli bir gün yaşamadın hiç deyyus kardeş..hiç...Kanlı ellerini yıkamadın cami avlusunda..
Abdest çukuru sana cehennem çukuru...Bir gün bir gün anlarsın elbet...bütün ırzına geçtiklerinin sana kat kat döneceğini...

Kömür kokulu elleriyle kızına çorba içiren o babanın kızı unutmaz babasının kokusunu elbet..
Ve 35 kat aşağı düşen asansördeki işçinin oğlu .her asansöre binişinde, her düğmeye basışında anarken atasını...Sen evet sen deyyus kardeş..rüyana giren sarı dişli bitik akbilli o adamı yaşarsın sabaha dek...
Bir gün evet bir gün..biter bu acılar diye avutur kendini züğürt adam...Oysa bilmez...biri biter biri başlar..

Hayatı sen de yaşa deyyus kardeş...ama hatırla bunları...kan tüküren çocuklar var hala sokak aralarında..
Yıldızlar sadece sahnede yok...bazen şu sokakta uyuyan adamın üstünde... bazen bazen bakarsan gökyüzünde..

Çatlamış elleriyle sıkı sıkı tuttuğu çocuğunun yanında, o son otobüste çoktan uyumuş baba..onun uyuduğunu gören ama uyanmasın diye ses çıkarmayan 4 yaşındaki çocuk kadar düzgün ol hayata ey deyyus kardeş..
Ol ki...Bir gün elinden tuttuğun seni bırakmasın rüyalarına..
Ve uyandığında devam edesin hayatına deyyusça..


Hiç yorum yok: