Cumartesi, Ekim 13, 2018

Bir yalnızlık şarkısı....


Zaman durmuyor, fotoğraflarda kalmıyor sesler.
Uzanan eller, titreyen dudaklar, kapanan gözler 
Kadrajın dışında kalan herşey, herşey çok çok uzakta.

Sessiz filmden donuk bir kare gibi,
Bir kağıda hapsolmuş fotoğraflardaki insanlar.
Sonsuza dek öyle tebessüm edecek,
Gözlerinden bile anlaşılmayacak içinin yıkılmışlığı.
Her gören ne mutlu diyecek, ne güzel gülümsemiş...
Aklında ne vardı kimse bilmeyecek.

Bir büyük haksızlıktır fotoğraf..
Bir büyük meydan okuyuştur hayata..
Fırtınalar koparken içinde, bir büyük dik duruştur..
En sahtesinden!
Nefret etsen de yanındakinden o artık hep yanında kalacaktır.
Fotoğraf hayata sahte bir dokunuştur.

Ya bunun tersiyse pekiyi?
Ya elini tuttuğun hatta tutamadığınla aynı karedeysen?
Ya için gitse bile tam fotoğraf çekildiği sırada dönüp bakamadıysan?
Tam o anda bile tam bakamıyorken bile yan yana olduğun için gülümsediysen böyle ? 
Ya fotoğraf hiç kimsenin bilmediği bir gerçeği tespit ettiyse ?
Sevilenin sevildiğini bilmesi gerekmez gerçek sevgide..
Bilirse aşk olmaz belki, bilmezse ne olur bilinmez !
Ya tam bu anda çekildiyse o fotoğraf ?
Kimse bilmiyorken ama herkesin önünde...

Pekiyi..!
Ya tutmuşsan ellerini gözlerinin tâ içine bakıyorsan,
Ya da hafif değiyorsa dirseğin dirseğine,
İçine sıcak ırmaklar akar gibi..
Yanyana..
Ve bir o kadar uzakta...

Bunların hepsi sevdayla ilgili...
Işık olmadan fotoğraf olmaz..
O yüzden yanar aşıklar,
Işığa koşar pervaneler.
Aşk karanlıkta da aşktır amma,
Yalnızlık görünmez gün ışığında.





Solist: Eda Baba
Söz: Hikmet Munir Ebcioğlu Müzik: Ali Teoman Alpay Klasik Gitar: Emre Ay Keman: Üner Demir Ud: Ongun Ülker

Hiç yorum yok: