Pazartesi, Ekim 24, 2016

Gül-üm-se


Gülümse,
Umursarsan gülümsersin çünkü.
İçini sarsan ne varsa benden yana unut.
Umursama ya da..
Umursamazsan gülümsersin çünkü...

Açıklanamayacak sırlar var..
Gizli uzaklar...
Sadece kendinin bilebileceği kalp çarpıntıları..
Gün ağarmış bir gecenin ortasındaymış gibi..
Gözlerinden anlamaya çalışılan çok başka bir dünyayı yaşamak.
Uzak..
Ama sanki yarın olacakmış gibi yakın..
Mümkün mü?
Olmasa bile, "olsun böyle iyi" dedirtebilecek kadar mümkün..

Saz köşede sessiz durur,
Ona can veren canandır..
Nefesin olur, sözün olur, elin olur, kolun olur, yüreğin olursa ses çıkar anca.
Ne ses vermiş mühim değil..
Can vermiş ya eline alan...

Suskun plakların izleri, iğnenin değdiği o çıtırtılı ânı bekler...
Kayıtlı ne var saklısında önemli mi?
O büyülü an, o ilk temas saçlarını tarayan bir kız gibi..
Sabah kalktığında aynadaki akis gibi..

Sessiz zamanları vardır yaradılanın,
Boğaz dolar,taşar vapurlarla, 
Rüzgâr sessiz gezer Kanlıca'da..
Emirgan'da sessiz açar erguvanlar,
Üsküdar'da duyulmaz bazı selâlar.
Sessiz hatıraları vardır insanın,
Söylenmedikçe duyulmazlar.
Yaşarlar sessiz kalb-i derûnunda..
Unutulmaz gözleri vardır sevilenin,
Lakin sana bakmaz.

Gülümse,
Bütün bunlar senin için..
Bu yâr, bu yara..
Bu kara toprak üstüne can veren gelincik..
Bu deniz, bu gökyüzü, bu taş bu toprak

Bilmesen de beni..
Unutsan da..
Gülümse..
Bu nefes senin için..



Beste: Bahri Altıntaş
Güfte: Hasan Kaya Manioğlu
Makam: Hüseynî
Usûl: Aksak

Hiç yorum yok: