Pazartesi, Haziran 02, 2014

Fiona'dan mektup var !



Diyor ki Fiona abla;

Benim bile açıklayamadığım bazı alışkanlıklarım var! 
Köşeye sıkışıyorsun ve kendini İspanya'da buluyorsun..
Neden beni değiştirmeye çalışıyorsun?
Bırak insanlar meraklansın,
Bırak gülsünler, bırak kızsınlar...
Neden beni değiştirmek istiyorsun?

Cazı bırakalı çok oldu...
Düşünmüyordum dinlemeyi de o beni dinleyene kadar..
Bu şarkıyla..
Belki zamanı değil bu yazıyı okumanın..
Bekle o zaman hemen okuma..
Bu yazıyı yazmanın zamanı da yoktu zaten..
Bir araya gelebilmek için on benzerden çok, on benzemez gerek...Belki daha çok !
Nefret etmen gerekir belki...Kendini aşağılaman ya da aşağılatman için...
-Sevmiyorum onu- demenin en kolayını bulmak için..
Bırakıp gitmek, defolmak için..

Kimsenin damarlarından aşk akmıyor...
Serum gibi bağlamıyorlar kimseyi kimseye..

Keskin jiletle yüzünden söküp atamıyorsun kirli bir sakal gibi 
sevgi dediğin hastalıklı zehirli enfarktüsü..

Gözünün önüne gelen hayallerden sen sorumlusun...
Oysa çok kolaydır aslında sevmek..
Sevmek yoktur çünkü...
Sanmak varken..

Sevilmek zaten soğuk ütü gibi, işe yaramaz...

Bir gün bir gezegen bulursan yüreğin gibi güneşi buzdan..
bana mesaj at...
on trilyon yıl uzakta da olsan dönerim sana
buz tutmuş kanatlarımla..

Neden beni değiştirmeye çalışıyorsun...? diye.. bunu söyleyip sitem edecek birileri varmış ki demek, yazmışlar bu şarkıyı..

Sinatra'dan bir plakta dinlemiştim ilk...belki 30 yıl önce..
Sonra bu şarkıyı dinlemeyi düşünmediğim anda...cazı da bırakmışken üstelik...
O beni dinlemeye başladığında ....
yeniden dinledim....

Tamam defolup gidiyorum, pikabın iğnesi de eskidi zaten....
Şöyle söylüyor bana ;
Neden beni değiştirmek istiyorsun...?




Hiç yorum yok: