Pazartesi, Ocak 27, 2014

Sûr Notası

Fotoğraflarına bile bakamaz oldum incineceksin diye.
Dokunmaya cesaret edemediğim saçlarından bir tel yere düşse,
İçim yanar, ona bile sahip değilim.
Güldüğünde yüzünde oluşan hilâl yok karşımda, 
Gözlerim gördüklerine pişman.
Sesin de yok, bu işittiklerim lâf-ı güzaf.
Parmaklarım parmaklarına değse 
Sûr'a üflenme vakti gelmiş demektir ruhumda.

Şimdi bütün bu enkaz insanlar arasında dolaşırken, 
Bir pırıltı arıyorum senin nûrundan.
Közlenmiş gözlerim harlanır belki,
Güneşi gören kardelenler misali karların altından.
Gönül, göçemeyen bir göçmen kuş, 
Kanat çırpar yokluğuna, nereye varacağını bilmez.

Kabul görmeyen dualar akıyor damarlarımdan, hepsinde sen.
Basılmış bütün harfler seninle dolu kütüphanelerde, 
Basılmamış çimenler sen, 
Dokunulmamış bulutlar sen, 
Kutuplarda ezilmemiş karlar sen, 
Volkanların içinde uyuyan lavlar sen,
Elbette çalınmamış bütün notalar sen !

24 saat saniyede 24 kare geçer gözümün önünden hayalin,
Ve herşey parçasıdır seninle kurmuş olduğum bu hayalin.

Hiç yorum yok: